

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Ali er- Rıza

Ali er-Rıza 770 yılında Medine'de doğmuştur. Babası Musa Kazım, Hayatını ilme adamış meşhur aimlerden birirdir. Ali er-Rıza da tıpkı babası gibi ilim öğrenmeye yönelmiştir. Küçük yaşlardan it,baren bu alanda çalışmış, zamanla hadis, fıkıh ve tıp gibi ilim dallarında uzmanlaşmıştır. Yaşadığı dönemde birçok insan onun görüşlerinden faydalanmıştır.
Emeviler Döneminde bütün ehl-i beyt mensupları gibi Ali er-Rıza da görmüştür. O, yanına ailesini de alarak Türk İslam bölgesine göç etmiştir.
Başta Ali el-Rıza omak üzere birçok ahl-i beyt mensubu Horasan ve çevresindeki Türk illerine yerleşmişlerdir. Bunlar İslam dininin ilkelerini, Kur'an ayetlerini ve Hz. Muhammed'in (s.a.v) sünnetini sade bir dille anlatarak Türkler arasında İslam'ın yayılmasında etkili olmuşlardır.
Ali er-Rıza iyi huylu, anlayışlı, hoşgörülğ, cömert ve alçak gönüllü bir insandı. İnsanlara iyilik etmeyi sever, zamanının büyük bölümünü ibadet ve ilmi çlışmalarla değerlendirirdi. Müsned ve Sahifetür Rıza onun meşhur eserlerindendir. Bu ünlü alim, 818 yılında Horesan'ın Tus şehrine yakın bölgede vefat etmiştir. Abbasi Halifesi Memun onun ölümüne çok üzülmüş, cenaze namazını bizzat kıldırmıştır.
Müslümanlığın Türkler arasında yayılmasında Peygamberimiz’in (s.a.v.) soyundan gelen bazı şahsiyetlerin de rolü olmuştur.
Halkın büyük saygı gösterdiği, ilim ve takva sahibi bir kişiliğe sahip olan Ali er-Rıza, kendisini ilme adamış, siyasetten olabildiğince uzak durmaya gayret etmiştir.
Mescid-i Nebi’de ilim meclisi kurup dersler okutmuş, fetvalar vermiştir. Halife Me’mun onu veliaht tayin etmiş, önce bunu kabul etmek istememişse de ısrarlar karşısında mecbur kalmıştır. Olayı öğrenen Bağdat’taki Abbasoğulları Me’mun’u görevden alıp amcası İbrahim b. Mehdi’yi halife seçmişlerdir. Bunun üzerine Me’mun, yanında Ali er-Rıza olduğu hâlde Bağdat’a doğru harekete geçmiştir. Yolda Ali er-Rıza hastalanmış ve vefat etmiştir.
İyi huylu, alçak gönüllü ve cömert bir insan olan Ali er-Rıza, az yer, az uyurdu. İlim ve ibadete çok zaman ayırırdı. Kendisine sorulan sorulara ayetlerle cevap verir, Allah’ın (c.c.) ayetleri üzerinde düşünülmesi gerektiğini söylerdi. Kur’an okumaya önem verirdi. Onun, Kur’an-ı Kerim’i kısa sürede hatmettiği belirtilmektedir. Özellikle fıkıh ve tıp alanındaki bilgisiyle ön plana çıkan Ali er-Rıza’nın başlıca eserleri Müsned, Sahifetü’r-Rıza, Fıkhu’rRıza, Risale fî Zehebiyye fî Usûli’t- Tıb’dır.(2)
KAYNAK :
https://www.manevihayat.com/konu/ali-er-riza-kimdir-kisaca.18055/
6.sınıf DKAB ders kitabı.

